Tekirdağ’daki ikinci günümde ziyaret edilecek birbirine oldukça yakın iki güzide üretici vardı. Özellikle gövdeli rose’leri ile dikkatimi çekmiş, kendi bildiklerini okuyup güzel işlere imza atan Chateau Nuzun ve yaptıkları her şarapla önceki senenin üzerine bir şeyler koyarak kendilerini geliştiren büyük potansiyelli Barel. Güneşli ve insanın içini ısıtan bir günde harika bir tur ve tadım gerçekleştirdim her iki üreticide.
Chateau Nuzun Çeşmeli Köyü’nde bulunan, ara yollardan giderken doğru rotada mıyım acaba diye sordurtan bir noktada. Toprak yolların sonu mutluluk, güzellik… Heybetli yapısıyla karşınızda beliren bina, içeride de baya ihtişamlı bir şeylerin olduğunu önceden haber veriyor adeta sizlere. Gıda Mühendisi Ahmet Eren Bey karşılıyor beni ve başlıyoruz beraber şaraphaneyi gezmeye.
Necdet ve Nazan Uzun çifti uzun yıllar ABD, Kaliforniya’da elektronik mühendisi olarak çalıştıktan sonra Trakya’ya gelip şarapçılık yapmaya karar veren bir çift. Toprak satın alması, bağların dikimi, şaraphane inşaatı vs. her şey sıfırdan yapıldığı için hem bağda hem de üretim alanında her şey en ideal şekliyle tasarlanmış. Ticari kaygıdan ziyade kendi istekleri doğrultusunda üretim yaptıkları için dışarıdan herhangi bir şekilde üzüm almayan Uzunlar, düşük verimi veya az üretimi önemsemiyor, kendi bağlarından ne çıkarsa onlar doğrultusunda şarap yapıyorlar. Sıfırdan yaratılan şarap şatosu, özellikle mahzeni ile dikkat çekiyor. Özel bir yöntem ile evin zemininde toprak altında kalacak şekilde dizayn edilen mahzene girdiğinizde, soğukluk dışında içerideki nem oranı dikkat çekiyor. Şarabın ideal bekleme koşullarına inanılmaz bir özen gösterildiğini söylemek gerek.
Turumuzun sonunda Nazan Hanım ile buluşuyoruz ve tadıma oturuyoruz. Daha önce Chateua Nuzun’un sadece rose’sini içmiş, kırmızıları ile hiç denk gelememiştim. Bu yüzden benim için ayrı bir önem taşıyordu bu tadım. 2008 Cabernet Sauvignon-Syrah tattıklarım arasında benim en ilgimi çeken oldu diyebilirim. Rose için ise yorum yapmıyorum, kesinlikle denenmeli. En favori üzümlerimden biri Pinot Noir’dır ve bunu yapan 3 yerli üreticiden biri burası. Normalde tadıma çıkmayan Pinot Noir 2012 ile ne kadar ilgilendiysem, fotoğraflarını çekmek için nasıl zaman harcadıysam Nazan Hanım tadım sonunda bir şişe hediye etti. İki gün sonra tattığımda klasik Pinot Noir’lara göre biraz daha sert, tanenli bir yapısı vardı fakat yine de enteresandı.
2005 yılında Türkiye’ye dönüp başladıkları şarap maceralarında daha yolun başında sayılan Necdet ve Nazan Uzun çifti, kendilerine güzel bir yol açmışlar. Önümüzdeki zamanlarda gerek bağlarını büyüterek, gerek elde ettikleri tecrübeler ile çok daha önemli şaraplara imza atacaklarına inanıyorum. Yaptığınız işe gösterdiğiniz özen ile beraber başarı kendiliğinden geliyor zaten. Nuzun’u takip etmeyi bırakmayın.